Yoksulluk Kitabi
Beschikbaarheid: | Op voorraad (5) |
Yoksullar bizi bekliyor.
İzbelerde, harabelerde, barakalarda, küflü-nemli karanlık odalarda bekliyorlar. Naylon çadırlarda, toprak damlı evlerde, kuş uçmaz-kervan geçmez yerlerde ve şehrin göbeğinde.
Kanlı gözlerini ufka dikmiş, bir heykel gibi hareketsiz, sessiz, dalgın bekliyorlar. Bebekler açlıktan ağlıyor, anaların gözpınarlarından yaş yerine kan akıyor. Çocukların dargın bakışlarından çelik parıltılar fışkırıyor. Babalar yumruk sıkıyorlar ve askerdeki oğullar gökyüzünde bir turna katarı arıyor. Dedelerin ağzı kapalı. Nineler ses vermiyor. Gelinler yaslı. Ve çelimsiz genç kızları dengesiz beslenme, akrabalı borç, komşuları ağıt bekliyor. Köşebaşlarında, çamurlu ıssız sokaklarda, karın, yağmurun ve gökdelenlerin arasında, dağ başlarında, tarlalarda, kapısına kilit vurulan atelyelerin önünde bekleşiyorlar.
İşsiz, umutsuz, aç, yorgun, hasta, küskün, sessiz ve kimsesiz.
Size ey sağlıklı ve varlıklı olanlar.
Ey işleri tıkırında gidenler.
Ey karnı tok, sırtı pek, yüzü gülenler.
Ey seçim kazananlar ve koltuğa oturanlar.
Ey dolar uçuranlar ve muslukların başını tutanlar.
Siz ey güç odakları, silah siperleri, söz ustaları.
Beş vakit namazını cemaatle kılanlar. Gece teheccüte kalkanlar.
Zikir ile coşup nara atanlar. Defalarca hacca gidenler.
Bir koyup beş kazanan tüccar, yağlı müşteriye
yaltaklanan esnaf; aracılar, tefeciler, bankerler.
Ey mangalda kül bırakmayan siyasiler.
Bilim babaları, akademisyenler.
Emirli demiri kesebilenler.
Unutmayın.
Önümüz kış ve yoksullar sizi bekliyor.